Cumhurbaşkanlığı himayelerinde İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan İstanbul'un fethinin 563. yıl dönümü kapsamında düzenlenen Fetih Şöleni, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın alana gelmesiyle başladı. Şölendeki konuşmasında PKK terörüne değinen Erdoğan, "Bölücü terör örgütünü koçbaşı gibi kullanıp ülkemize saldıranların derdi ne Kürt kardeşlerimizdir ne de o bölgedir. Onların derdi fethin intikamını almaktır" dedi.
Okçular Tekkesi'nde eğitim alanlar, etkinlikler öncesinde performans icra ederken, Okçular Tekkesi’nin tanıtan bir kısa film gösterildi.
Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem) ile Sa'd bin Ebu Vakkas (radyallahu anh) arasında ok atmayla ilgili geçen anektod vatandaşlara aktarılırken, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Bandosu ve Merasim Takımı ve TSK Mehteran Birliği de birçok marş seslendirdi.
Saat 17.00 sularında Yenikapı Miting Alanı tamamen dolarken, Erdoğan ve Yıldırım'ın gelmesiyle kalabalığın coşkusu daha da arttı.
Erdoğan'ın helikopteri alan üzerinden geçerken "Gençlik Başkanlık İstiyor" yazılı dev bir pankart açıldı.
Devlet Marşı ile karşılanan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan platformdan vatandaşları selamladı.
İstiklal Marşı, saygı duruşu ve Kur'an-ı Kerim tilavetiyle fetih şöleni başladı.
Erdoğan: Onların derdi fethin intikamını almaktır
Erdoğan şöyle konuştu: İstanbul'u anmadan tarih yazmaya kalkarsanız mürekkebiniz kurur, kaleminiz körelir. İstanbul'u görmeden, İstanbul'u yaşamadan geçen ömür eksiktir. Onun için bu şehrin kıymetini çok iyi bilmeliyiz. İstanbul, bizim için sevgili Peygamberimizin övgüsüne, müjdesine mazhar olmasıyla ayrıca önemlidir. Çağ kapatıp çağ açan, tarihin gördüğü en muhteşem zaferlerden biri olan İstanbul'un fethinin 563. yıl dönümü mübarek olsun, kutlu olsun.
Fetihten sonra bize artık ne İstanbul'dan ne Trakya'dan ne Anadolu'dan hicret yoktur. Sadece Akdeniz'e değil Avrupa'ya da bir kısrak başı gibi uzanan bu memleketi bizden koparmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bölücü terör örgütünü koçbaşı gibi kullanıp ülkemize saldıranların derdi ne Kürt kardeşlerimizdir ne de o bölgedir. Onların derdi fethin intikamını almaktır. İşte gördünüz, kullandıkları kuklalar açtıkları çukurlara gömüldüler.
Bu millet yüz yıl önce, hasta adam ilan ettikleri Osmanlı'nın küllerini havaya savurmanın hevesiyle Çanakkale'de, Kut'ül Amare'de, Kafkas cephesinde tüm güçleriyle üzerine saldıranlara, hak ettikleri cevabı vermişti. Kurtuluş Savaşı sonunda adeta küllerinden yeniden doğan son devletimiz Türkiye Cumhuriyeti, bu yıl 93. yıl dönümünü geride bırakıyor. İnşallah, 2023 hedeflerimize ulaşarak, 100 yıl öncesinin hasta adamının varisini, geleceğin en büyük 10 ekonomisinden biri haline getireceğiz.
Nereden nerelere geldik. Bize bunu layık görmeyenler şimdi aslını görüyorlar. Çünkü, bizim fiilimizin ulaştığı yere ülkemizdeki birileri var ya onların hayalleri bile ulaşamaz. Bizi dünyada seven var, sevmeyen var. Bize çok dua eden toplumlar da var ama maalesef hiçbirinin imkanları bizden daha ileri değil. Onlar da ümitlerini Türkiye'ye bağlamış durumdalar, size bağlamış durumdalar, bize bağlamış durumdalar.
Türkiye'de iktidarda olduğumuz 13 yıl içerisinde cumhuriyet tarihinin en büyük kalkınma seferberliğini biz
gerçekleştirdik. Bize ne dediler? 'Boğazın altından tünel, metro yapamazsınız' dediler. Niye yapamayalım? Benim ecdadım Osmanlı, projesini yapmış. Osmanlı, projesini yapmış, bunlar 'Yapamayız' diyorlar. Ne oldu yaptık mı? Yaptık.
Dokunulmazlık
Dokunulmazlıklarla ilgili parlamentoda iktidar partisinin vermiş olduğu teklif görüşüldü ve 376 kabulle geçti. Bu ne demektir? Yargı parlamentoya fezlekeleri gönderiyor ve bu fezlekeler rafa konuyordu. Şimdi rafa konmuyor. O tarih itibarıyla bu fezlekeler, 168 milletvekilini kapsayan fezlekeler ve bu fezlekeleri şu anda parlamento oyladı ve yargıya gönderiyor. Onun için de şu anda Meclis Başkanlığında. Bundan sonra kalan yargının, yargının vereceği kararla da sizin bu arzularınız, inanıyorum Allah'ın izniyle yerine gelecek.
Şu anlaşılıyor ki medeniyetimizin bin 400 yıllık ışığı, hala birilerini rahatsız ediyor. Anlaşılıyor ki coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızı hala kabul etmeyenler var. Fethin 600 yıla yaklaşan acısının da hala taze olduğunu görüyoruz. Biz unutsak da onlar unutmuyor, biz uyusak da onlar uyumuyor. Biz kendilerine ne kadar yaklaşırsak yaklaşalım, onlar asıl hedeflerinden, asıl niyetlerinden, asıl rüyalarından vazgeçmiyorlar. Onun için biz de unutmayacağız, onun için uyumayacağız, onun için kendimiz olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
Kardeşlerim, çok önemli neticelere ulaştık. Ama hala katetmemiz gereken mesafeler var. Sabırla, çok çalışarak, ülkemizi 2023 hedeflerimize ulaştırdığımızda, inanın bana, bambaşka bir Türkiye'nin doğuşuna şahit olacağız. Bunun için ne diyoruz. 'Yeni Türkiye' diyoruz. Bunun için 'yeni anayasa' diyoruz. Bunun için 'yeni yönetim sistemi' diyoruz.
13 yılda defalarca çok ciddi ekonomik saldırılara maruz kaldık. Basit, delikli paralara muhtaç olan bir Türkiye'den, 23.5 milyar dolar IMF'e borcu olan bir Türkiye'den, bu borcu sıfırlayan bir Türkiye'ye geldik. Artık borcumuz var mı? Yok. Artık, veren el olduk. Kardeşlerim, daha da iyi olacağız. Hiç endişeniz olmasın. Daha da güçleneceğiz. Ve 2016 inşallah, yeni bir sıçrama yılımızdır.
ABD'ye sert çıkış
Suriye'de olanları görüyorsunuz. Ne işi var orada Rusya'nın, ne işi var orada İran'ın, ne işi var orada terör örgütünün sözde armalarıyla donanmış Amerika askerlerinin ? Amacınız DAİŞ terör örgütüyle mücadele ise bunun yolu Suriye'nin masum insanlarını katletmek, onlara her türlü zulmü ve acıyı reva görmek değildir. Kardeşlerim, bunun yolu, öncelikle Suriye halkını zalim Esed'den ve onun eli kanlı rejiminden kurtarmaktır. Zalim Esed, devlet terörü estirmektedir. Arkasından da yine Suriye halkının tarihine, kültürüne, tercihlerine uygun yeni bir devlet yapılanmasını süratle oluşturmaktır.
Rejim, DAİŞ ve PYD terör örgütü, birbirlerini besleyen, birbirlerini destekleyen, birbirlerine yol açan üçlü bir sac ayağı haline dönüşmüştür. Biri olmadığında diğerlerinin ayakta kalması mümkün değildir. Maalesef müttefikimiz dediğimiz ülkeler de bu çirkin oyuna göz yumuyor, hatta destekliyor. Kardeşlerim, DAİŞ denilen maşa örgütü öne sürerek, Suriye'yi kana ve ateşe boğanlar, tarihin en büyük yıkımına uğratanların asıl amacı çok açıktır. Aynı şekilde PYD denilen terör örgütünü kullanarak güney sınırlarımızı kuşatmaya çalışanların amacının Türkiye'nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika ile bağlarını kopartmak olduğu ortadadır.
Geniş güvenlik önlemleri
İstanbul Emniyet Müdürü Dr. Mustafa Çalışkan, İstanbul'un fethinin 563. yıl dönümü kapsamında düzenlenen "Fetih Şöleni"nin olaysız geçmesi için yaklaşık 9 bin polis, 5 helikopter, 1 denizaltı, 1 fırkateyn, 3 sahil güvenlik teknesi ve 27 polis dedektör köpeğiyle üst düzey önlemler alındığını bildirdi.
Çalışkan, şölene ilişkin alınan önlemleri şöyle anlattı:
9 bin polis, 1 denizaltı, 1 fırkateyn...
"Fetih Şöleni'nin olaysız geçmesi için yaklaşık 9 bin polis, 5 helikopter, 1 denizaltı, 1 fırkateyn, 3 sahil güvenlik teknesi ve 27 polis dedektör köpeğiyle üst düzey önlemler alındı. 5 helikopter, ikisi sürekli olarak miting alanının üzerinde devriye uçuşu yapacak. Biri Skorsky olmak üzere 3 yedek helikopter de herhangi bir olaya karşı hazır bekletilecek. Şölen boyunca Yenikapı miting alanının üzerinde sivil uçak uçmayacak. Bunların güzergahları değiştirildi.
40 keskin nişancı denizaltı, binalar üzerinde...
Denizde 1 denizaltı, 1 fırkateyn ve 3 sahil güvenlik botu bekletiyoruz. Keskin nişancı olan 40 polis de denizaltı, fırkateyn, çevredeki binalar ve vinçlerin üzerine konuşlandırıldı. Polis dedektör köpekleri de şölenin yapılacağı alan ile çevresinde patlayıcı ve bomba araması gerçekleştirdi."
not : haber cnn.com dan alınmıştır